ESDER Başkanı Çelikus, güven tazeledi

Ankara Dışkapı-Yunus Emre Kültür Merkezi'nde düzenlenen kongreye özellikle kadın esnafın ilgisi büyüktü. Yönetim kurulunda bazı değişikliklerin olduğu kongrede önemli kararlar da alındı. 21 olan ESDER şube sayısının 30'a çıkarılması kararlaştırıldı. Altınkepenk Ödüllü Kısa Film Yaürışması'nın bu yıl devam ettirilmesi kararı alındı. Ayrıca esnafın hammade alımlarında ve ürün satışlarında ortak hareket etmesi uygun görüldü.

Yeniden ESDER Genel Başkanı seçilen Mahmut Çelikus, esnafın kültür ve sanatla daha çok iç içe olması için çalışmalarının süreceğini belirtti. Çelikus, kadınların iktisadi hayat içinde daha çok yer alması için gayret göstereceklerini vurguladı. Aynı zamanda birer tüketici konumundaki esnafın ürün alırken ve satarken ortak hareket etmesi gerektiğini ifade eden Başkan Mahmut Çelikus, birlikte hareket ederek daha güçlü olacaklarını söyledi.

ESDER, ayrıca Dışkapı-Yunus Emre Kültür Merkezi'nde ?Anadolu'nun İnşasında Kadının Rolü (Bacıyan-ı Rum)' adlı konferans düzenledi. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görevli araştırmacı Hicret Toprak, 13. yüzyılda Anadolu'nun sanat ve kadın örgütü olan Bacıyan-ı Rum'un önemli görevler yerine getirdiğini belirtti.

Ahilik teşkilatıyla ilgili doktora çalışması yürüten araştırmacı Hicret Toprak, Ahilik kültürü içinde kadınların yeri ile dönemin iktisadi ve toplumsal yapısı hakkında davetlilere bilgiler verdi. Moğol istilasına uğrayan Anadolu'nun yeniden inşasında dört temel unsur bulunduğunu belirten Toprak, ?Bunlardan birincisi Abdalan-ı Rum, ikincisi Gaziyan-ı Rum, üçüncüsü Ahiyan-ı Rum, dördüncüsü ve belki de en önemlisi Bacıyan-ı Rum (Anadolu Bacıları)'dır. Anadolu'nun fethinde ve iktisadi ve sosyal yaşamında kadınlarımız çok önemli rol oynamışlardır.? dedi.

Bazı batılı araştırmacıların o dönemde bir kadın örgütünün varlığına bile ihtimal vermediğini dile getiren Toprak, Anadolu'da 13. yüzyılda kadına verilen büyük değerin İbn-i Batuta isimli seyyah tarafından eserinde aktarıldığını vurguladı. Bacıyan-ı Rum teşkilatını Fatma Bacı isimli kadının kurduğu yönünde rivayetler bulunduğunu anlatan Toprak, şöyle devam etti: ?Akademisyen Mikail Bayram'a göre Fatma Bacı, Ahi Evran'ın eşidir. Evhadüddin Kirmani'nin de kızıdır. Ahilik böylece doğuyor ve hanımlar arasında Fatma Bacı tarafından yayılıyor. Fatma Bacı ile ilgili bilgilerimiz daha çok menakıpnamelerde geçiyor.? 13. yüzyıl Anadolusunda kadınların sosyal ve dini olarak teşkilatlandıklarının kesin olarak bilindiğini söyleyen Hicret Toprak, Anadolu Bacıları teşkilatının ilk önce Kayseri, Konya ve Kırşehir gibi merkezlerde kurulduğunu, daha sonra Anadolu'nun uçlarına, sınır boylarına yayıldığını ifade etti. Bacıyan-ı Rum teşkilatının üretim ve sanat alanındaki faaliyetlerin göçebelikten yerleşik hayata geçişi kolaylaştırdığını dile getiren Toprak, sözlerine şöyle devam etti: ?O dönemde büyük önem taşıyan çadırcılık, keçecilik, boyacılık, halı ve kilimcilik, oya ve dantel işleri, dokuma ve örgücülük, nakışçılık, kumaş ve giysi imalatı bu teşkilat tarafından yapılmaktadır. Yeniçeri üniformaları ahi tezgahlarında dokunduğu söylenir.? O dönemde yolcu ve kimsesizlerin ağırlandığı çiftlikler hükmündeki zaviyelerin başında ahiler olduğu gibi ?bacılar' da bulunabildiğini bildiren Toprak, bu nedenle bazı zaviyelere bu ?bacı'ların isimlerinin verildiğini aktardı.